Yıllarca ona çok güvenmiştim
Ona çok güvenmiştim
Biz 18 yaşında tanıştık. Henüz hayatın ne olduğunu tam bilmezken, birbirimizi hayatın kendisi sandık. Ben üniversiteye yeni başlamıştım, o ise ailesinin yanında çalışan bir gençti. İlk bakışta değildi ama kısa sürede âşık olduk. Birlikte büyüdük, birlikte olgunlaştık. Ve sonra, bir sabah uyanıp “Evet” dedim. “Bu adamla hayatı paylaşabilirim.”Evliliğimiz kolay olmadı ama güçlüydük. Yıllarca maddi sıkıntılar, taşınmalar, çocukların okul telaşları arasında koşturduk. Ama hiçbir zaman birbirimizi bırakmadık. En azından ben öyle sanmıştım.Son birkaç yıldır bir şeylerin eksik olduğunu hissediyordum. Gözlerinin içi artık gülmüyordu. Eve geldiğinde sessizdi, telefonunu hep ters çevirip bırakıyordu. Ama ben hep “yorgunluk” dedim, “iş stresi” dedim. Çünkü insan, inandığı şeye tutunmak ister ya, ben de öyle yaptım. Sevdiğim adama inanmak istedim.Bir gün… doğum günümde… eve geç geleceğini söyledi. Plan yapmıştım, küçük bir pasta, evde baş başa bir akşam. Ama saatler geçti, gelmedi. Mesaj attım, cevap yok. Aradım, açmadı.O an içime düşen o his… tarif edilemez. Boğazımda bir yumru, kalbimde sıkışma… Gecenin bir yarısı arabaya atladım, onun sık sık gittiğini bildiğim o mekâna doğru sürdüm.Ve orada gördüklerim...
Devamını okumak için diğer sayfaya geçiniz.