Düğün günümde, tam yeminlerimi etmek üzereyken

Düğün günümde, tam yeminlerimi etmek üzereyken



Oda, konukların arasında fısıldanan inanmazlığın hafif hışırtısı dışında, rahatsız edici bir sessizlikle doluydu. Kalbim ağır olsa da kararlıydı. Bu, bir yalanlar senfonisinin beklenmedik doruk noktasıydı, ama finali yönetme zamanı gelmişti.

Karen yerde öylece duruyordu; gözyaşlarıyla ıslanmış yüzü ihanet ve korkunun bir maskesiydi. Cesareti kırılmıştı ve artık kendi ağına yakalanmış korkmuş bir kızdan ibaretti. Ona sempati duymak istiyordum ama tek becerebildiğim, tanıdığımı sandığım bu yabancıya karşı mesafeli bir meraktı.

Hâlâ elimi tutan Colton artık titriyordu. “Anna, ben-” diye başladı, sesi hırıltılı çıkıyordu. Devamı sonraki sayfada Üs-teki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz.