4 Sene Boyunca Komada Kaldı

4 Sene Boyunca Komada Kaldı







Dört yıl boyunca sessizliğe gömülü bir beden, dört yıl boyunca umutla bekleyen bir aile ve dört yılın ardından gelen öyle bir cümle ki, duyulduğu anda odadaki herkesin nefesini kesti… İşte bu hikâye, hayatın ne kadar kırılgan ve ne kadar gizemli olduğunun en çarpıcı örneklerinden biri olarak hafızalara kazındı.

Her şey, 29 yaşındaki genç öğretmen Elif’in geçirdiği talihsiz trafik kazasıyla başladı. Okuldan eve dönerken yağmur altında kayganlaşan yolda direksiyon hâkimiyetini kaybetmiş, araç savrularak şarampole yuvarlanmıştı. Olay yerine gelen ekipler Elif’i ağır yaralı hâlde bulmuş, genç kadının bilinci kapalıydı. Hastaneye kaldırıldığında doktorlar ailesine umut vermekte zorlanmıştı; çünkü Elif derin bir komaya girmişti.

İlk günler, ilk aylar ve sonra ilk yıl… Hepsi aynı belirsizlik içinde geçti. Ailesi Elif’in yanında nöbetleşe kalıyor, kulağına sürekli sevdiği şarkıları okuyor, eski anılarını anlatıyor, belki bir gün duyacak umuduyla vazgeçmiyordu. Doktorlar ise her kontrolde aynı cümleyi kuruyordu:

“Beyin faaliyetleri zayıf ama tamamen bitmiş değil. Umudu kesmeyin.”

Aradan ikinci, üçüncü ve dördüncü yıl da geçti. Elif’in vücudu yaşlanmış, kasları zayıflamış ama bir şekilde hayata tutunmayı sürdürmüştü. Kimse mucizenin ne zaman geleceğini bilmiyordu… Ta ki o sabah hastane koridorlarında bir koşuşturma duyulana kadar.

Elif’in monitörleri hareketlenmiş, göz kapakları titremişti. Hemşireler hemen odaya koştu. Dakikalar içinde doktorlar da oradaydı. Ailesi ise gözyaşları içinde kapıya dayanmıştı. Sonunda, dört yıl sonra Elif gözlerini açtı. Zorlukla nefes alıyor, bakışları odanın içinde dolaşıyordu. Annesi yanı başına eğilip elini tuttuğunda, zayıf bir sesle tek bir kelime fısıldadı:

“Nerede…?”

Herkes donup kaldı. Annesi sakinleştirici bir ses tonuyla sordu:

“Kim nerede kızım?”

Elif’in dudakları titredi. Gözlerinden yaş süzülmeye başladı. Sonra, kimsenin beklemediği o cümle ağzından döküldü:

“Arka koltukta biri vardı…”

O an, odanın içinde buz gibi bir hava esti. Kaza raporlarına göre araçta yalnızca Elif vardı. Ne ekipler ne polis ne de hastane kayıtları ikinci bir kişiye dair hiçbir iz bulmamıştı. Aile şaşkındı. Doktorlar bir anlık bilinç karışıklığı olabileceğini düşündü ama Elif kararlıydı. Tekrar edip duruyordu:

“Arka koltukta biri vardı. Ben onu gördüm. Bana bir şey söylediler… Kazadan önce…”

Doktorlar bunun komadan kaynaklı halüsinasyon olabileceğini söylese de polis, güvenlik nedeniyle dosyayı yeniden açtı. Aracın içinde yapılan detaylı incelemede bu kez daha önce fark edilmemiş küçük bir iz bulundu: Arka koltuğun döşemesinde, hafifçe ezilmiş bir kumaş izi ve çocuk ayakkabısını andıran küçük bir iz.