Soyadı Başına Bela Oldu
Bazı insanlar talihsizlikleriyle tanınır; kimi yanlış zamanda yanlış yerde olur, kimi de adının yazgısından kurtulamaz. Ancak 27 yaşındaki genç adam için işler çok daha tuhaf, hatta inanılması güç bir hâl aldı. Çünkü onun sorunlarının kaynağı doğup büyüdüğü aile, yaptığı hatalar veya karakteri değil; yalnızca soyadıydı. Evet, yanlış duymadınız. Genç adam, taşıdığı soyadı yüzünden gittiği her yerden kovuluyor, iş bulamıyor, hatta bazı yerlerde kapıdan içeri bile alınmıyordu. Olayın arka planı ortaya çıktıkça, yaşananların sıradan bir karışıklıktan çok daha fazlası olduğu anlaşıldı.
Genç adam, yaşadığı bu garip durumun ilk olarak üniversite yıllarında başladığını söylüyor. Kütüphaneye yeni kayıt yaptırmak istediğinde görevli, kimliğindeki soyadıyla sistemde kayıtlı “yasaklı kişiler” listesindeki birinin aynı olduğunu fark etti. İlk başta basit bir karışıklık sanılan durum, birkaç görüşmeden sonra çözüldü. Görevli özür diledi, karışık olduğu söylendi ve üniversite hayatı sorunsuz devam etti. Ancak yıllar sonra bu soyadının başına açacağı dertlerin sadece başlangıcı olduğunu kimse bilemezdi.
Üniversiteden mezun olduktan sonra iş başvurularına başlayan genç adam, her görüşmede aynı bakışlarla karşılaştığını ifade ediyor: Şaşkınlık, şüphe, tedirginlik. Bazı iş yerleri görüşme sırasında kendisiyle gayet ilgili konuşurken, soyadını fark ettikleri anda bir anda mesafeli davranmaya başlıyor, birkaç dakika sonra görüşmeyi “daha sonra dönüş yapacağız” diyerek sonlandırıyordu. Ancak o dönüşler hiçbir zaman gelmedi.
Asıl büyük şoku ise bir kargo firmasında işe girdiğinde yaşadı. İlk gün her şey yolundaydı, yöneticiler kendisinden memnundu, iş arkadaşlarıyla uyum sağlamıştı. Fakat şirketin güvenlik sistemi gün sonunda kimlik bilgilerini taradığında alarm verdi. Sistemde aynı soyadı taşıyan ve yıllar önce firmayı ciddi maddi zarara uğratıp kaçan başka bir çalışan vardı. İsim farklıydı ama soyadının birebir aynı olması, güvenlik protokolünün devreye girmesine yetmişti. Genç adam durumu açıklamaya çalışmasına rağmen yöneticiler, “Şirket politikası gereği risk göze alamayız” diyerek onu kapı dışarı etti.
Bu olaydan sonra işler daha da kötüleşti. Gittiği spor salonunda üyelik için başvurdu, sistem yine aynı soyadıyla ilgili kırmızı uyarı verdi. Market zincirlerine yaptığı iş başvuruları reddedildi. Hatta bir kafede garson olarak çalışmak istedi; fakat işletme sahibi soyadını görünce “Kusura bakma, biz sıkıntı çıkmasını istemeyiz” diyerek reddetti. Genç adam artık durumu kabullenemez hâle geldi ve ailesine, hatta soyadına karşı öfke duymaya başladı.
Peki bu soyadının neyi vardı? Yapılan araştırmaya göre, o soyadını taşıyan ve ülke genelinde aranan bir suç örgütü lideri, yıllardır aynı şehirlerde sık sık izini kaybettiren biri olarak biliniyordu. Onunla akrabalığı olmadığı defalarca açıklansa da halk arasında korku yaratan bu isim, soyadını taşıyan herkesi potansiyel bir tehdit gibi gösteriyordu. Bazı iş yerleri, geçmişte benzer soyadı yüzünden dolandırıldıkları için artık hiçbir risk almamaya kararlıydı.
Genç adam şimdi soyadını değiştirmek için yasal süreç başlattı. “Hayatımı bir kelime yüzünden yaşayamaz hâle geldim” diyen talihsiz genç, yeni bir başlangıç yapmak istediğini, geçmişte hiç tanımadığı insanların yaptıklarının bedelini ödemek istemediğini söylüyor.
Olay sosyal medyada hızla yayılırken pek çok kişi genç adama destek mesajları gönderdi. Bazıları bunun “soyadı ayrımcılığı” olduğunu, bir insanın geçmişi veya karakteriyle ilgisi olmayan bir nedenle dışlanmasının kabul edilemez olduğunu dile getirdi. Henüz resmi kurumlar tarafından bir açıklama yapılmamış olsa da, bu olay Türkiye’de isim ve soyadı benzerliğinden doğan mağduriyetlerin yeniden tartışılmasına yol açmış durumda.