Siyah Kese

Ben Aslı. 25 yaşındayım. Sessiz, içine kapanık, kimseye yük olmadan yaşamayı seçmiş biriyim. Hayatım boyunca tek bir hayalim oldu: Sevdiğim adamla huzurlu bir yuva kurmak.

Kerem’le tanıştığımda, kalbim ilk kez birini bu kadar istemişti. Onun yanında kendimi değerli hissettim. Güldüğümde içten güldüm, ağladığımda onun omzu oradaydı. Evlilik teklif ettiğinde, hiç düşünmeden kabul ettim. Çünkü güveniyordum. En çok da ona…

Düğün günü geldi çattı. Gelinliğim üzerimde, saçlarım yapılmış, makyajım kusursuzdu. Ama içimde tanımlayamadığım bir huzursuzluk vardı. Gelin odasında aynaya bakarken kendi kendime “Her şey yolunda” diyordum. Elleri dizlerinde olan bir kız… Başka biri gibi hissediyordum.

Kapı aniden açıldı.

İçeri siyahlar giymiş biri girdi. Kayınvalidemdi. Yüzünde yine o tanıdık, soğuk ifade… Ama bu kez bir şey farklıydı.

Sessizce yaklaştı. Cebinden küçük, siyah bir kese çıkardı. Kadife ipi parmaklarının arasındaydı. Önümde durdu ve elindekini uzattı.

“Al,” dedi. “Bunu bilmeden salona çıkarsan… bir gün çok pişman olursun.”

Elim titreyerek keseyi aldım. Kalbim göğsümde çarpmıyor, adeta çırpınıyordu. Parmaklarımın ucuyla ipi çözdüm, ağzını araladım.

İçinden katlanmış bir kağıt çıktı. Açtım.
Devamı diğer sayfada